Bölge Müdürümüz UTIYAP’ın Konferansına Katıldı

28 Ekim 2024



Bölge Müdürümüz Sayın Hüseyin Şanverdi, 24 Ekim 2024 tarihinde Uluslararası Ticaret İş İnsanları ve Yatırımcılar Platformu Derneği (UTİYAP) tarafından düzenlenen ‘Durgunluk Dönemi İçin Stratejiler’ konulu organizasyona konuşmacı olarak katılmıştır.

Sn. Şanverdi  konuşmalarında:
“…UTİYAP ve NOSAB bünyesinde gerçekleştirilen “Durgunluk Dönemi için Stratejileri” istişare edeceğimiz bu buluşmaya katılmaktan memnuniyet duyuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere, Dünya ekonomileri özellikle gelişmiş ekonomiler için durgunluk alışılagelmiş bir durumdur. Günümüze kadar birçok kez çeşitli nedenlerle durgunluk yaşayan küresel ekonomi, yakın dönemde yaşadığımız covid 19 salgınının ve çevremizde yaşanan savaşlar gibi elim hadiselerin yıkıcı etkisi nedeniyle, ciddi bir resesyon dönemine girmiştir. Talepteki gerilemeye bağlı arzın yavaşladığı, işsizliğin arttığı, ekonominin giderek küçüldüğü böyle dönemlerde enflasyon ve faiz oranları hızla artarken, yatırım ve istihdam harcamaları azalmaya başlar ve piyasadaki belirsizlik tüketiciden, işletmelere banka ve finans sektöründen yatırımcılara kadar her kademedeki ekonomik birimi çarpan etkisiyle endişeye süreklerken, harcama alışkanlıklarını da yavaşlatır. Hükümetlerse bu durumda, istihdamı, üretimi, ticareti arttırmak ve enflasyonla mücadele etmek için çeşitli makroekonomik araçlarla kriz yönetimine başvururlar.
Sizlere içinde bulunduğumuz bu ekonomik süreçteki tüm olumsuzluklara rağmen, Bakanlığımızın uyguladığı inovasyon, üretim, yatırım, istihdam ve ihracat odaklı uygulamalardan kısaca bahsetmek isterim. Bakanlığımızın benimsemiş olduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonu ile sürdürebilir ihracatın ivme kazanması ve özellikle yapay zeka destekli e-ihracatın artırılması ile üretim ve ihracattaki yerli katma değeri artıracak uygulamalar sayesinde, Ülkemizi “Bölgesinin üretim ve ihracat üssü” olması yolunda var gücümüzle çalışmaktayız.
Küresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında gelecek nesillere “daha yaşanabilir bir dünya bırakma" vizyonuyla, Ülkemizin yeşil, döngüsel ve güvenli bir ekonomiye geçişinde özellikle AB’ye ihracatımızı ve Gümrük Birliği kapsamında sağlanan entegrasyonu önemli ölçüde etkileyen, Orta Vadeli Programda da yer alan “Yeşil Mutabakat”, Tek Pazar’ın tesisinden bu yana AB’nin en büyük girişimidir. Sanayiden, finansmana, enerjiden ulaştırmaya birçok alanda yeşil dönüşümü sağlamak için muhakkak ki çok ciddi bir finansman gereklidir. Bu noktada, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadele ve 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasına katkı sağlayacak projelerin desteklenmesine yönelik finansman imkanları geliştirilmektedir. Yine, bu kapsamda “Türkiye Yatırım Platformu”, "yeşil pazarlama" stratejileri”, ikili işbirlikleri oluşturulması yönünde çalışmalar özveri ile devam etmekte, ihracatçı firmaların küresel rekabete uyumu desteklenmektedir.
 
Ülkemiz, hepimizin bildiği gibi önemli bir jeopolitik konuma sahiptir. Bu avantaj hem Bölgesel hem de uluslararası alanda Çok Taraflı ve Bölgesel İlişkilerde öncü olmaya olanak sağlamaktadır. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Gelişen Sekiz Ülke, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı, 9 Balkan ülkesi arasında tesis edilen Balkan Rekabet Platformu gibi kuruluşlarla sıcak ve derin ilişkilerin sayesinde, özellikle ticaret alanında işbirliğinin geliştirilmesi, ticaretin artırılmasına, ticarette belirli pazarlara bağımlılığın azaltılmasına, potansiyel ihracat pazarlarına yönelik yeni ticaret anlaşmalarının yapılmasına, maliyetlerin azaltılması ve ihracatçılarımıza yönelik finansman desteği sağlanmasına olanak sağlamaktadır. Uzak coğrafyalarda bulunan büyük ekonomilerle ticareti geliştirmek için “Uzak Ülkeler Stratejisi” Bakanlığımızca uygulanmaktadır.
Bakanlığımız sınır ötesi hizmet ihracatında da başta turizm, taşımacılık, inşaat, perakende dağıtım, bankacılık, sigortacılık, sağlık ve telekomünikasyon hizmetleri olmak üzere firmalarımıza güvenli bir çalışma ortamı sağlamak üzere, Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmalar, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşmaları gibi bir çok ikili anlaşma  ile firmalarımız için yurtdışında için uygun bir ticaret ve yatırım ortamının oluştururken, faaliyetleri sırasında karşılaşabilecekleri sorunları kolaylıkla çözmek için uygun bir adil ortam sağlamaktadır.
 
Teknoloji ve inovasyonun hızla arttığı günümüzde, ihracatçıya en uygun pazarı ve stratejiyi kolaylıkla bulmayı sağlayan “Kolay İhracat Platformu” ve hedef pazaryerlerinde derinlemesine analiz yapmaya imkan tanıyan, Akıllı E-İhracat Robotuna sahip “E- Kolay İhracat Platformu“ ile dijital ekonominin gerekleri olan yapay zeka uygulamaları, aktif olarak kullanılmaktadır. Yine; ihracat yaparken müşteri bulmaktan, kredi olanaklarına, fuar ve yurtdışı reklamlarına kadar 14 farklı desteği içerir “Kolay Destek” programı ile ihracatçımız dijital platformda desteklenmektedir.
İhracatçılarımız, uluslararası fuarlara katılım ve organizatörlerin tanıtım harcamaları için, “Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin 2017/4 sayılı Karar” ile 5973 Sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar kapsamında desteklenmektedir. Yine; Teknik müşavirlik şirketleri, hizmetlerine yönelik kapsamlı bir Devlet Yardımı programı aracılığıyla, Fiyat İstikrar ve Destekleme Fonu’ndan desteklenmektedirler.
 
Bu noktada bir destekten özellikle bahsetmek isterim; Ülkemizin rekabet avantajını elinde bulundurduğu ve markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip firmalarımızın, üretimlerinden pazarlamalarına, satışlarından satış sonrası hizmetlerine kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu “Türk malı” imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan; “TURQUALITY”.
Bu proje yalnızca bir ihracat destek programı değil, dünya çapında marka olmak isteyen ihracatçılarımız için önemli bir fırsattır ve birçok firma için de bir başarı öyküsü olmuştur.
İhracatçımıza desteğin yanı sıra, iç piyasada istikrarı ve adaletli bölüşümü sağlamak, kaçakçılıkla etkin mücadele etmek ve en önemlisi de enflasyonla mücadeleye dair politikalar oluşturmak önemli görevlerimizdendir.
Bölge Müdürlüğümüz, hem kara hem hava hem de deniz gümrük işlemlerinin yapıldığı, önemli bir jeostratejik konuma sahiptir. Genel dış ticaret ve gümrük prosedürleri bakımından yalnızca Bursa’da değil, Eskişehir, Kütahya, Balıkesir, Yalova illerindeki gümrük işlemlerinin yönetiminden de sorumludur. İlimizde ise Bursa, Gemlik, Mudanya ve İnegöl Gümrük Müdürlüklerimiz, Laboratuvar Müdürlüğümüz, Tasfiye İşletme Müdürlüğümüz ve Gümrük Muhafaza, Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüklerimizle faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Hali hazırda projesi yürütülmekte olan Bozüyük Gümrük Müdürlüğünün de yakın bir zamanda faaliyete geçmesiyle birlikte, çalışmalarımızda daha büyük bir ivme kazanacağımız aşikardır.
Kısaca dış ticaret verilerimize değinecek olursak; Eylül ayı itibariyle Bölge Müdürlüğümüzde toplam 13.835 milyar $ ithalat, 14.112 milyar $ ihracat; 2.867 milyar TL değerinde gümrük vergisi, eşyanın kıymeti 527.425 milyon TL olan 51 kaçakçılık olayı, ihale ve satış yoluyla tasfiye edilen araç ve eşyadan elde edilen 119.290 milyon TL ile ekonomimize katkıda bulunduğunu; yine bugün itibariyle 723 OKS, 40 YYS Belgesine sahip firmanın işlemlerinin Bölge Müdürlüğümüzce yürütüldüğünü görmekteyiz.
Yalnızca, ilimizde bulunan gümrük müdürlüklerinde ise, Eylül ayı itibariyle toplam 11.227 Milyar $ ithalat, 11.881 Milyar $ ihracat gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bursa’mız ülke ekonomisi için çok kıymetli bir şehir, ekonomimizdeki önemli aktörlerden biri.Bizler Bakanlığımız nezdinde, “rekabetçi, hızlı, güvenli, yüksek teknolojili ve sürdürülebilir ticaret” vizyonu doğrultusunda görevimizi icra ederken, sizlere de elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız.
Bakanlığımızın hedeflediği “Stabil büyüme, düşük enflasyon ve ihracatın önderlik ettiği bir büyüme modeli”ni oluşturmak adına hepimize önemli görevler düşüyor. UTİYAP gibi önemli paydaşlar, vesilesiyle siz kıymetli konuklarla böyle verimli çalışmalarda bir araya gelerek, kamu ve özel sektör arasındaki bilgi aktarımına daha çok katkı sağlıyor olmak, politika ve karşılıklı beklentileri daha uyumlu hale getirebilmek ve en önemlisi bu sayede dış ticaretimizin pozitif dışsallığıyla ekonomimizin işleyişine fayda sağlayabildiğimiz için çok müteşekkirim.
Böyle değerli bir organizasyonun parçası olduğumuz için teşekkür ediyor, bundan sonraki süreçlerde de eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde çalışmayı temenni ediyorum.
Ayrıca Cumhuriyetimizin 101. Yaşını kutlamanın sevinci içerisinde, sizlerin de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyorum.”
 
Hususlarına değinmiştir.